Soru Arşivi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Soru Arşivi

Bilgini Test Et - Ücretsiz Bilgi Yarışması


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Ters Tepen Telkinler

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Ters Tepen Telkinler Empty Ters Tepen Telkinler Salı Mart 30, 2010 10:22 am

Admin

Admin
Admin

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Çağın
koşuşturması nedeniyle kendini baskı altında his eden insanlara,
çoğunlukla uzmanlık alanı belirsiz danışmanların “autosuggestion” adı
altında sundukları telkin yöntemlerinin, kişinin psikolojik yapısına
göre ters tepebileceği ve depresyona kadar gidebileceği bilim adamları
tarafından saptandı.


İletişim çağının beraberinde getirdiği aşırı stres ve beklentilerle
başa çıkamayan ve kendini geride kalmış his etmeleri sebebiyle
özgüvenlerini yitiren insanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Bazı
danışmanlar, bilinç altında yatan derin psikolojik nedenlere bağlı olan
bu göstergelerin, bir kaç gün süren seminerlerde anlatılan yöntemlerle
çözülebileceği sözünü veriyor. Ne var ki, ilaç reçetelerinde olduğu
gibi, psikolojik metodların da kişinin ruh haline özel tasarlanması
gerektiği bilim adamlarınca tespit edildi.

Waterloo Üniversitesinde görevli Joanne Wood ve çalışma
arkadaşlarının yaptığı araştırmalar, deneklerin kendilerini olumlu
telkinler sonrası, önceye kıyasla daha kötü his ettiğini meydana koydu.
Basmakalıp yöntemleri yeğlemektense, kişiye özgü özelliklerin
incelenmesi ve bu kişisel niteliklerin öne çıkmasını sağlayan metodların
izlenmesi gerektiğini bildiren bilim adamları, danışman kitaplarında ve
seminerlerde pervasızca sıralanan standart kalıplara oturtulmuş
yöntemlere karşı çıkıyor.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Yapılan araştırmada bir dizi
danışman kitaplarından alıntılanmış telkinlerin ve sloganların kişiler
üzerindeki etkilerini inceleyen bilim adamları, “ben sevecen ve saygıdeğer bir insanım
şeklindeki cümleye odaklandı. Özellikle bu cümlenin seçilmesinin
altında yatan neden ise, sağlam bir özgüvenin kişinin kendisini
sevmesinden kanyaklandığı düşüncesidir. Bir kişi kendiyle barışıksa,
özgüveni de ona göre artmaktadır.

Bu ifadenin gönüllü deneklerden meydana gelen bir grup üzerindeki
etkileri bir dizi deneylerle analiz edildi. Bireyler, özgüvenin yaklaşık
olarak tamin edilmesini sağlayan testlerden geçirildikten sonra iki
farklı gruplara ayrıldılar. Birinci grup özgüveni daha az diye tahmin
edilen bireylerden meydana gelirken, diğer gruba sağlıklı bir özgüvene
sahip kişiler yerleştirildi.
Her 15 dakikada bir çalan zil sesiyle deneklerin kendi kendisine “ben sevecen ve saygıdeğer bir insnaım
cümlesini tekrarlaması gerekiyordu. Her iki gruptan da, düşüncelerini
ve duygularını ayrıntılı şekilde kağıda dökmeleri, bir takım sorulara
yanıt vermeleri ve belerili egzersizler yapmaları istendi.

Uzun soluklu araştırmanın neticesinde, özgüveni az olan bireylerin
huysuzluğu ve sıkılganlığı bu cümlelerin tekrarlanmasıyla ölçülebilir
derecede arttığı saptandı. Olumlu telkin olarak adlandırılan bu
cümleleri sürekli dile getiren deneklerin, iyimserliklerini yitirdiği ve
daha önce katılmaktan zevk aldıkları etkinliklerden uzak durarak
atılganlıklarını körelttiği tespit edildi. Sağlıklı bir özgüvene sahip
olan insanlarda ise olumsuz bir etkinin tespit edilemediği gibi, çarpıcı
nitelikte olmulu sonuçlar da elde edilemedi.

Uzmanlara göre bu davranış
sonuçlarının altında yatan neden şunlardır:

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Bir insanın özgüveninin düşük
olması, bireyin bilinç altında zaten bir takım kaygıların ve
hoşnutsuzlukların bulunduğu anlamına gelir. Bireyin kendisini düzeltmesi
ve geliştirmesi için bilinç altı, kişinin eksikliklerin ve yanlış
davranışlarını sürekli dile getirmeye çalışır ve bunu genellikle duygu
ve hissiyat yoluyla gerçekleştirir. Ancak, bilinç altından gelen bu gibi
dürtüler çoğunlukla “kendini şu
konuda düzeltmelisin
” şeklinde geri bildirimler olarak algılanmaz
ve böylece kişi kendini düzeltmeyi değil, kendine acımayı yeğler.
Bilinç altının bilinç tarafından anlaşılmaması ve kişinin davranışlarını
düzeltmemekte ısrar etmesi durumu, sinyallerin güçlendirilerek
artmasına yol açar ve nihayet kişinin bilinçaltı onu derin bir
depresyona sürükler. Bilinç altı ve bilinç üstü arasında meydana gelen
gerginlikten dolayı kişi, kendisiyle kavgalı hale gelir.

İçinde böylesine vahim bir çatışma yaşayan bir insanın, üstte sözü
geçen telkin cümlelerini terkarlaması, kişinin içindeki gerginliği daha
da artırmaktadır. “Ben sevecen ve
saygıdeğer bir insanım
” cümlesi bireye, aslında nasıl olmadığını
ve nasıl olması gerektiğini sürekli hatırlatarak kişinin üzerinde bir
baskı kurar. Kişinin kendi içinde yaşadığı gerilim sebebiyle bu gibi
olumlu cümleler moral veren birer telkin olmaktan çıkar ve adeta birer
azar veya sitem haline gelir; “Sevecen
olman gerekirken, herkesten saygı görmen gerekirken içinde bulunduğun
şu duruma bak!
” veya “Sen
aslında sevecen birisin, ama kimse seni sevmiyor
” veya “Senin hedefin sevecen ve saygıdeğer olmak.
Demek ki şu an sevecen ve saygıdeğer değilmişsin!
” şeklinde
tahriflere uğrayabiliyor.

Uzmanların şaşırarak vardıkları sonuç, olumlu telkinlere, tesellilere
ve motivasyonlara en çok ihtiyaç duyan insanların, bu gibi özgüven
geliştirici yöntemlerden en fazla zarar görmeleridir. Bilim adamlarının
önerdikleri metodlar ise çok basit: “Genel anlamları olan geniş
ifadeleri kullanmak yerine ve her gün “ben
başarılı bir insanım
” demek yerine, kendinize özgü ve
kişiliğinizi öne çıkaran bireysel niteliklerinizi dile getirin ve bunu
ifade etmekten çekinmeyin.”

https://soruarsivi.ace.st

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz